Bir yıl ne gibi bir fark yaratır?
Kriptodaki mevcut ortam, fiyatların düştüğü bir yıl önceki çalkantıyla bazı dikkate değer benzerlikler taşıyor. Ancak piyasaların eskisinden daha iyi bir yerde olduğunu gösteren temel farklılıklar da mevcut.
Bir yıl önce
Kripto para sağlayıcısı Celsius ağı, 13 Haziran’dan itibaren 24 saat içinde platformundaki kullanıcı para çekme işlemlerini duraklattı ve kripto hedge fonu Three Arrows Capital (3AC) kendi iflas sorunlarının sinyalini verdi.
BTC’nin o günkü %15,4’lük düşüşü, hâlâ 2019’dan bu yana tek günlük en büyük ikinci düşüş olmaya devam ediyor.
ETH’nin eş zamanlı olarak %16,7 oranında satılmasıyla bulaşma korkusu piyasaları sarstı; bu da 2020’den bu yana en büyük altıncı düşüşünü gerçekleştirdi.
Enflasyon şu anda olduğu gibi bu dönemde de herkesin gündemindeydi. 16 Haziran’da Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC), hedef faiz oranını 75 baz puan artırarak yaklaşık 30 yılın en büyük artışını gerçekleştirdi.
Hala aynı olan ne?
Geçen yıla benzer şekilde, kripto dünyasının kaderi iki varlığın servetiyle iç içe geçmiş görünüyor. Geçen yıl Three Arrows Capital ve Celsius ilgi odağıydı. Artık kripto borsası devleri Binance ve Coinbase bu pozisyonu elinde tutuyor. Yatırımcılar birçok kripto paranın kaderini davaların sonucuna ve tokenlerin menkul kıymet mi, emtia mı yoksa başka bir şey mi olduğuna bağlı olarak görüyor. SEC tarafından bahsedilen 19 kripto paranın çoğunun fiyatları istikrara kavuşmadan önce geçen hafta %20’den fazla düştü.
Binance ve Coinbase, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun menkul kıymetler yasasını ihlal ettiği için onları dava etme kararından sonra zaten mali açıdan sıkıntı çekiyor gibi görünüyor; her ikisinin de ödeme gücü sorunu olmasa da geçen hafta her ikisinden de çıkışlar arttı. Binance, fonları karıştırdığı yönündeki suçlamalarla karşı karşıyayken, Coinbase, SEC’in Coinbase’in ilk halka arzını onaylamasına rağmen kayıtsız menkul kıymetler satmakla suçlanıyor.
Yine de yasal işlemlerin piyasaları dengeden çıkarması muhtemel görünüyor.
Farklı olan ne?
Başlangıç olarak, BTC ve ETH fiyatları geçen 13 Haziran’dan bu yana sırasıyla %19 ve %44 daha yüksek.
İlişkiler de değişti. BTC ve ETH, SEC’in başvurularından bu yana Coinbase hisselerindeki %20’lik düşüşü yansıtmadı.
Bitcoin ve Ethereum, geçen yıl gerçekleşmeyen şekillerde kripto varlıklarından ayrıldı.
BTC ve ETH, Coinbase hisseleriyle korelasyonları son 365 gün içinde sırasıyla %30 ve %17 düştüğü için kendi kendilerine daha fazla işlem gördü.
SEC’in Bitcoin ve Ethereum’u görünüşte keyfi menkul kıymetler listesinden hariç tutması, bunların SEC’in görüş alanı dışında kalması gerektiğine dair en son kanıtları sundu.
Makroekonomik faktörler, merkezi kuruluşlara yönelik risklerin önüne geçti; Salı günkü Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) gibi veri noktaları, muhtemelen SEC’in eylemleri üzerinde dikkatleri üzerine çekti.
Bugünkü TÜFE raporu, yıllık manşet enflasyonun %4,1’lik beklentilerin biraz altında, %4 olduğunu gösterdi. Aylık %0,1’lik TÜFE artışı da fiyatlarda öngörülen %0,2’lik artışın üzerinde gerçekleşti.
Daha ılımlı enflasyon verileri FOMC’ye son dönemdeki faiz artırımlarını duraklatma olanağı tanıyor. Kripto piyasaları yanıt verecek mi?
Geçen haftanın dramatik olayları, bir yıl öncekiler ve geçtiğimiz aylardaki diğer pek çok olay zaman zaman Bitcoin ve Ether’i etkiledi ancak onları hiçbir zaman bozmadı.
Bu kadar çok değişim karşısında BTC ve ETH giderek daha dirençli hale geldi.
Bu arada, 75 baz puanlık artışın yıl dönümüne yaklaştığımız şu günlerde piyasaların Çarşamba günkü faiz kararının hiçbir değişikliğe yol açmayacağı ihtimalini %97,6 olarak belirlemesi ilginç değil mi?
