Dubai Yıllık Yatırım Toplantısı’nda odak sürdürülebilir yenilikçilik ve geleceğin kentleri

Birleşik Arap Emirlikleri İktisat Bakanlığı’nın bir teşebbüsü olan Yatırım Kongresi memleketler arası yatırım siyasetleri ve sürdürülebilir büyüme üzerine fikir alışverişinde bulunulabilecek bir çerçeve oluşturmayı hedefliyor. Platform yatırım fırsatları oluşturarak müspet bir değişimin fitilini ateşlemek istiyor.

Yıllık Yatırım Toplantısı’nın 11’incisi BAE İktisat Bakanı Abdullah bin Touq el Marri tarafından açıldı.

Açılışta yaptığı konuşmada el Marri, “Toplantının çerçevesi iktisat bakanlığı tarafından yatırımları, hareketleri ve trendleri akıllı ve kapsayıcı global büyüme üzerindeki temel prensipleri tartışmak üzere çizildi,” tabirlerini kullandı.

Bu yılki programın ana konusu müreffeh bir gelecek için sürdürülebilir yenilikçilik. Organizatörler bunun direkt yabancı yatırımları, portföy yatırımlarını, KOBİleri, startup teşebbüslerini ve geleceğin kentlerini kapsadığını belirtiyor.

Tertip komitesi lideri Davud el Şezavi ülkeleri kendi direkt yabancı yatırımlarını, girişimcilerini tanıtmaları için davet ettiklerini vurguluyor.

Dubai Fuar Merkezi’nde 3 gün süren aktiflikte 174’den fazla ülke yer aldı.

Avrupa Kalkınma ve İmar Bankası Yöneticisi Ana Dreskovic, “Buradaki ilgi alımlı bildirilerden biri de sürdürülebilirliğin artık iş dünyası için bir ek maliyet olmadığı tam bilakis bir iş fırsatı olduğuydu. Yani herkesin bir göz atması gereken büsbütün yeni bir yatırım alanı. Bölgeyi çok düzgün biliyoruz lakin daha fazla öğrenip faaliyet gösterdiğimiz ülkelere yaşanacak yatırım akışını desteklemek istiyoruz,” sözlerini kullandı.

Yeni yatırımlara odaklanmanın yanı sıra yatırım kongresi geleceğe yönelik yeni bir maksat de belirledi. Genç girişimciliği ve daha fazla gelecek kentleri geliştirmek.

Organizatörler aktiflik sırasında şirketlerin operasyonlarını geliştirmek için yeni teknolojilere yatırım yapma isteklerini dillendirdiğini belirtti.

• Business Line: Dubai yaratıcı sanayiler için global bir merkez haline geliyor

BAE ve İrlanda ortasındaki özel ilişkiBirleşik Arap Emirlikleri’nde ayrıyeten binlerce İrlandalı yaşıyor ve iki ülke ortasında ticaret de her yıl artıyor. İrlanda’dan Birleşik Arap Emirlikleri’ne yapılan ihracat 2020 yılında yüzde 12 büyüdü. Seyahat yasaklarının kalkması ile de turizmin artması bekleniyor.

İrlanda Turizm Ajansı Zirve Yöneticis Niall Gibbons da iki ülke ortasındaki bağın çok özel olduğunu vurguluyor.

Gibbons “Bu onlarca yıl öncesine dayanıyor. 1970’lerde buraya çok kıymetli İrlandalı isimler gelmiş. Dubai Duty Free’den Colm McLoughlin, Jumeriah Group’tan Gerlad Lawless. Bugün hala gelip gidiyorlar ve burada şu an büyük bir İrlandalı topluluk var,” sözlerini kullandı.

On yıldan uzun bir mühlet evvel de burada Tourism Ireland ofisi açma kararı alarak operasyonlara başlamışlar.

Gibbons, “Çok da başarılı olduk. İrtibatlar şu anda Emirates ve Etihad’la yapılıyor ve bölgeden çok sayıda insanın İrlanda’yı ziyaret ettiğini görüyoruz. Yani turizm açısından görünüm pek yeterli,” diyor.

İrlanda için bölge pazar çeşitlendirmesi açısından kilit ehemmiyete sahip zira İrlanda turizmi şimdiye kadar İngiltere ve Kuzey Amerika’ya çok bağımlıydı.

Gibbons, “Birleşik Arap Emirlikleri perspektifinden değerli bir bölge ancak birebir vakitte kritik bir irtibat noktası. Emirates dünyada 200’den fazla noktaya uçuyor, Etihad’ın da çok uygun bir ağı var. Bu bize hem bölgede hem de Hindistan, Çin, Avustralya, Yeni Zelanda üzere destinasyonlara değerli bir aktarma noktası olma imkanı veriyor. Elbette Covid bölümü çok etkiledi fakat artık turizm geri geliyor,” sözlerini kullanıyor.

• Dubai Arab Health 2021: Sıhhat alanındaki yenilikçi fikir ve teknolojilerin buluştuğu yer

Sürdürülebilirliğe ferdî çözümlerYıllık yatırım kongresi sürdürülebilirlik ve yenilikçilik önündeki pürüzlere devletler seviyesinde odaklanırken buna ferdi olarak tahliller arayanlar da mevcut. Avustralya’da halkın büyük bir kısmı su ve elektrik hizmetini özel şirketler ve mahallî idarelerden alıyor. Kimileri ise şebeke dışında tahlillere yöneliyor.

Michael Mobbs yaklaşık 25 yıl evvel şebeke suyunu kullanmayı bırakmış. Bunu iki nedenden yaptığını belirten sürdürülebilir projeler uzmanı, “Bana yapamazsın demişlerdi. Ben de bir çocuk üzere yaparım dedim. İkinci neden de içimdeki bu dünyaya gösterebileceğimiz tüm sevgiyi gösterme hissiydi,” halinde açıklıyor.

Konutunda yağmur suları tekrar kullanılmak üzere toprağa gömülü tanklarda toplanıyor. Yağmur suyu filtrelerden geçerek depolara gidiyor. Kullanılacağı vakit da ultraviyole ışıkla virüs ve patojenler öldürülerek sterile ediliyor.

Sidney Üniversitesi’nden Dr. Alejandro Montoya “Su arıtma günümüze çok değerli hale geliyor zira kimi bölgelerde su kıtlığı çekiliyor. Ayrıyeten iklim değişimi su kaynaklarını etkiliyor. Bu nedenle bir noktada dünyada daha fazla sayıda insan için pak ve sürdürülebilir su kaynağı oluşturmamız gerekecek,” tabirlerini kullanıyor.

Mobbs, 1996 yılında çatısına 18 güneş paneli yerleştirdi, akabinde 12 panel daha ekledi ve toplam elektrik üretim kapasitesini 3,5 kilowatt’a çıkardı. 2015 yılında bir adım daha atarak meskenini elektrik şebekesinden de çıkardı. Bu çevresel açıdan mantıklı olsa da finansal olarak hala makul bir yaklaşım değil.

Yeniden Sidney Üniversitesi’nden Gregor Verbic “İki tahlili karşılaştırdığınızda, yani herkesin çatısında güneş paneli ve garajında pilleri olduğunu lakin tekrar de yedek olarak şebekeye bağlı olduğunu varsayarsak hangisi daha ucuz olacaktır? Elbette Sidney’de ya da öbür büyük kentler üzere kalabalık yerlerde şebeke elektriğini kullanmak daha az maliyetli olacaktır,” tabirlerini kullanıyor.

Verbic’e nazaran elektriğin geleceği yenilenebilir kaynaklarda. Fakat bu tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmemiz ve bunun maliyetine katlanmamız manasına geliyor.